Bu Blogda Ara

Sayfalar

25 Ekim 2010 Pazartesi

Çiçeğin Çektiği

Çiçeğin Çektiği

           Dervişin biri bir şehirden diğerine yolculuk yaparken ıssız bir yerde ağaç gölgesine oturmuş âlemi seyredip Allahın büyüklüğünü ve yaratıcılığını görüp hamd ediyormuş. Yakınlarında içten içe bir ağlama sesi duymuş. Bakmış ki Gelincik çiçeği kan rengindeki yapraklarını tek tek yolmakta ve gözyaşları dökmekte imiş.
Derviş dayanamamış:
-“Sen ne yapıyorsun kendi kendine neden zarar veriyorsun?”
Gelincik çiçeği,
-“Ne yapayım başka çarem mi var?” demiş
Derviş,
“Nedir derdin, neden çaresizsin”
Gelincik çiçeği,
“Başıma ne geldi ise şu yapraklarım yüzünden geldi, bıktım artık dayanamıyorum”
Derviş,
“Ama neden?” diye sorarak daha da meraklanmış derviş.
Gelincik çiçeği,
“Bizim serçe ile sevgimiz pek bilinmese de, büyük bir aşk yaşıyorduk. Benim normal rengim bembeyazdı. Serçe bana sevdasını anlatamayınca her gün başucumda kanlı gözyaşları döktü. Her damla gözyaşıyla benimde rengim değişti kan kızılı oldum. Bu renk bizim aşkımızın alametidir.”
Derviş,
-“eeeeeeeee”
Gelincik çiçeği,
“Her gelen yabancı beni koparıp evine, yurduna götürmek istiyor. Hâlbuki ben hiçbir yere gitmek istemiyorum, Güzel kalmak değil aşkıma sadık kalmak istiyorum. O nedenle bana güzellik veren yapraklarımı yoluyorum ki güzel görünmeyeyim, beni kimse beğenmesin, aşkım lekelenmesin.”
Derviş,            
“Haklısın keşke herkes senin kadar samimi olsa.”  demiş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder