Bu Blogda Ara

Sayfalar

26 Nisan 2011 Salı

Nasibimi Kesme

Bir sohbet ortamında insanlara ikramda bulunmanın sadaka vermenin sünnet olduğu bununla ilgili hadisi şeriflerin bulunduğu anlatılıyordu. Oradakilerden birisi dalmış sanki o ortamda değilmiş gibi dalıp gitmişti. Sohbetteki arkadaşlarından birisi:

-Ne o daldın gittin, sohbet seni açmadı herhalde dedi.

-Hayır tam tersine sohbet ve konusu çok hoşuma gitti. Bir zamanlar yaşadığım bir olay aklıma geldi onu hatırladım.

-Anlatta bizde bilelim.

-Bir gün acele ile bir yere gidiyordum. Süt ürünleri satan bir arkadaşın dükkanının önünden geçerken selam verdim. Dükkanın sahibi selamı alıp gel içeriye bir şeyler içelim dedi. Ben Mazlum Abi acelem var deyince. Senin acele işin olması benim nasibimi engellememeli. Senin burada bir şey içebilmen senin nasibin ama benim san bir şey ikram edip sevap kazanabilmemde benim nasibim. Şimdi sen buradan bir şey içmeden geçersen benim nasibimide engellemiş olursun. Bir şeyler ikram edeyim iç sende nasiplen bende nasipleyim deyince mecburen oturup bir çayını içmiştim. Çay içerken bana şöyle demişti. “Hadis-i şerifte buyruldu ki: (Cömerdin yemeği şifa, cimrinin yemeği hastalıktır.) [Dare Kutni]. Samimi olarak davet edilen yere gitmelidir.”Ben seni cömertçe davet ettim sağ ol icabet ettin. İkramım inşallah şifa olur deyip şimdi acele olan işine gidebilirsin demişti. Be o güne kadar sadece birisinden bir şey alabilmenin nasip olduğunu düşünmüş vermenin de nasip olabileceğini aklıma hiç getirmemiştim. O günden sonra sadaka verme ve ikram etmenin de bir nasip işi olduğunu düşünür ve nasiplenmeye çalışırım. O nedenle dalıp gitmiştim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder