Bu Blogda Ara

Sayfalar

6 Aralık 2010 Pazartesi

 

Ey sevgili gelincik;
           Hep gelin kalmak değil, aslını koruyarak saf olmaktır, saf kalmaktır... Duru olmaktır, arı olmaktır. Masum olmaktır, masumiyetini koruyabilmektir.

Ey sevgili;

          Gelincik, özündekini diline dökebilmektir, karşıdakini toprak gibi, su gibi, hava gibi, ateş gibi sevebilmektir.

Ey sevgili;
          Gelincik, ateş sevdiğini pişirirken bazen yakar. Gelincik sevdiği uğruna yanabilmektir, gelincik sevdiğini aşk ateşiyle yakabilmektir.

Ey sevgili;
           Gelincik, toprak anadır, toprak vatandır. Hangi toprak ana olup kucaklamamıştır üzerindekini, hangi toprak yurt olmamıştır yurtsuz yuvasızlara. Gelincik yurt olabilmektir yurtsuzlara, gelincik anaolup kucaklayabilmektir. Toprak olmak yol olmaktır. Yol olmak sevgiliye ulaşmaktır.

Ey sevgili;
            Gelincik, havadır, aldığımız nefestir. Hiç gördün mü havanın beni soluma dediğini ? Gelincik solumaktır,  solunmaktır. Gelincik solunmayı bilmektir.

Ey sevgili;

           Gelincik, sudur. Her canlının hayat kaynağıdır. Su ihtiyacı olana yağmur olup yağabilmektir. Dere olup akabilmektir, ırmağa ummana kavuşabilmektir. Yudum yudum kana kana içebilmektir. Sevdiğinin ateşini söndürebilmektir. Sevdiğinle sönmektir.

Ey sevgili;

          Gelincik hayattır, hayatın özüdür. Bana bir canlı gösterki topraksız susuz havasız yaşabilsin. Kendi öz ateşi olmadan canlı kalabilsin.

Ey sevgili;

           Gelincik sen hayatsın...

           Hayat sensin, toprak sensin, su sensin, hava sensin, ateş sensin.

Ey sevgili;

            Gelincik sen anasın, sen eşsin, seninle yaşayanlar muradına ersin. Ulu yaradan her şeyi gönlünce versin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder