Bu Blogda Ara

Sayfalar

12 Aralık 2010 Pazar

Dışarıda Kar Yağıyor



         Dışarıda kar yağıyor, lapa lapa yağan kar bir örtü gibi bir battaniye gibi tabiatın üstünü örtmekte. Bir anne şefkati ile sanki üşümesin diye sarıp sarmalamakta yeri ve ağaçları. Sarmalamakla kalmıyor çoğunun bakımına özen gösteren ana gibi aynı zamanda güzelleştirmekte her tarafı.
         Dışarıda kar yağıyor, müjdeler veriyor bahar adına. Bakmasını bilene ne ibretler ne güzellikler vardır dört mevsimin içinde. Doğumu canlanmayı anlatır bahar mevsimi, yaşamayı olgunlaşmayı sorumluluğu anlatır yaz mevsimi. İhtiyarlıktır son bahar şakaklara kır düşmesi, yanakların buruşmasıdır. Hayatın sonunu anlatır kış mevsimi ölümü anlatır. Ama Allah ölümü anlatırken bile tekrar dirilmeyi hatırlatmak için hemen arkasından ilkbaharın geleceğini müjdeler. Mevsimlerde alınacak ne ibretler vardır görmesini bakmasını bilene.
         Dışarıda kar yağıyor, kat kat örtüyor dünyanın kirini pasını. Bu kiri pası kapatırken o kadar mı estetik olur bu kapatma. Her şeyin aslını araştıracağız diye ayıpları bir bir ortaya çıkaran biz insanlara ne büyük ibrettir. Gecenin karanlığının ve bembeyaz karın her kusurun üstünü örtmesi.
         Dışarıda kar yağıyor, gökten melekler inmekte karla beraber. Hiçbir kar tanesi bir birine benzemeyen kiristalerden meydana geliyor. Hepsi altı köşeli olmasına rağmen nasıl olurda birbirine hiç benzemez. Allah ey kullarım siz benim yanımda çok değerlisiniz bakın herkese sanat eseri indiriyorum diye ders veriyor biz kullarına. Bir kitapta okumuştum; Gökten yere inen hiçbir kar tanesi bir birine değmeden temas etmeden indiğini ve bu kar tanelerinin her biri için görevli bir melek olduğunu onları kanatları ile yeryüzüne indirdiğini. Sanki yeryüzüne inen kar tanesi değil de bir korunmaya muhtaç bir bebek indiriliyor ihtimamı var bu inişte.
         Dışarıda kar yağıyor, ihtimamla yağıyor bu kar hem de kat kat bir yağış. Kar ne olursun yağ ki örtülsün kusurların üstü. Belki kusurlarla beraber dertlerimizin üstü de örtülür. Örtülür ki unutulur bazı acılar ve acı verenler. Karın yağışındaki ihtimam bizler arasında var mı? Elbette ki yok. Sevdiklerimize veya bizi sevenlere gösterebiliyor muyuz? Karşılığını göremediğimiz her davranış her tavır karşısında kar caddelere, sokaklara, dağlara ovalara değil de yüreğimize yağıyor.
         Dışarıda kar yağıyor, yüreğime kar yağıyor. Bu kar örtü olmak için değil üşütmek için yağıyor sanki. Kusurları ayıpları örten kar bu defa sert yüzünü soğuk dondurucu yüzünü sergiliyor her nedense. Yağan karda güzellikler Allahın rahmetini yansıtırken, dondurucu soğuklar da ise azabı görürüz.
          Dışarıda kar yağıyor, yüreğime azap yağıyor. Bazı kişiler Allahın rahmet özelliğinde hiç esinlenmeyi hep gazap özelliğini mi yansıtıyor acaba? Allah kendisini sevenlere azap etmezken kulları kendini sevenlere neden azap ediyor?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder